İlk On İki Ay İçerisinde Bebeğimle Nasıl Oynamalıyım?

Çocuğumla Evdeğim

0-3 Yaş döneminde, doğru yaptığımızı sandığımız düşünce kalıplarından birisi; “bebeğimin temel ihtiyaçlarını gidereyim, karnı tok sırtı pek olsun yeter…” Peki bebeğinizi farklı uyaranlarla tanıştırmadan, onunla eğlenerek doğru nasıl oynayacağınızı bilmeden donanımlı bir birey adayı olmasını nasıl bekleyebilirsiniz ki?

Telaşınızı ve yoğunluğunuzu anlıyorum. Sakin. O minik yavru anne ve babasına muhtaç. Çevre tarafından kabul edildiği, ihtiyaçları önemsendiğini hisseden bebek; sosyal anlamda sağlıklı bir birey olabilecek. Ve dolayısıyla -tüm gelişim alanlarının birbiriyle bağlantılı olduğunu gerçeğini kabul edersek- kendini her anlamıyla doğru ifade edebilecek, konuşamıyorken dahi…

Peki bebeğimle doğru nasıl oynayabilirim?

Dünyaya uyum sağlama devam ederken, ilk ayda emme refleksinden kaynaklı, bebeğiniz her şeyi ağzına götürecek; tabi çoğunlukla mışıl mışıl uyuyor. Bebekler ten temasını çok sever. Değişen mimikler ve ona eşlik eden ninniniz ile masa yapmak, bebeğin kendini güvende hissetmesini sağlar, uyku düzeni oluşturmada etkili bir rutindir. Yalnız bu masajı yaparken sizin de keyif alacağınız bir zaman seçin. Bebekler her şeyi fazlasıyla hisseder…

 

İkinci ayda ise ihtiyacına yönelik ağlamalarının tonları değiştikçe, bebeğinizin ne istediğini fark edebileceksiniz. Bu size yol gösterecektir. Bebeğiniz bu ayda yüzleri ayırt etmeye başlar, ona gülerek bakan yüzlerin farkındadır ve evet size tebessüm eder… Size de bu dönemde onunla bol bol gülümseyerek konuşmak düşer! Bu en güzel oyunlardan birisidir onun için. Oyun denince akla illa oyuncak gelmemeli. Duyularını harekete geçirebileceğiniz zenginleştirilmiş çevre sunmaktır önemli olan.

Üçüncü aya geçtiğimizde sesin kaynağına yönelir. Sırt üstü yatarken sağ ve sol tarafına birer yetişkin otursun. Önce biriniz çıngırağı sallasın, sonra diğeriniz. Tepki veriyor mu? Takip edin. Bu etkinliği çıngırak olmadan, ismi ile seslenerek de yapabilirsiniz. Dilerseniz çıngırağı çorabına dikin; ayaklarını hareket ettirdikçe çıngırak sallansın. Böylelikle sebep-sonuç ilişkili oyunları başlatmış olacaksınız.

 

Dördüncü ayda ise artık dönmeler başlar. Tummy Time (karın üstü zaman) ve yerde oyunlara daha çok vakit ayırmanız gereken bir dönem. Minik yavrunuz kaslarını geliştirecek çünkü. Gelişim, omurgadan bel kısmına geçmiş durumda. Ancak hâlâ dik oturmaya geçmeyin. Omurga sağlığı açısından önemli. Dilerseniz, Tummy Time etkinliğini pilates topu üzerinde de yapabilirsiniz.

 

Beşinci ayda gelişim bel bölgesinden kalça ve bacaklara inmeye başlar, yumuşak desteklerle oturmaya hazırlanabilir. Ve işte kitaplarla tanıştırabilmek için daha rahat bir pozisyon! Bu dönemde bez veya plastik kitapları tutarak inceleyebilir, sayfalarını çevirerek parmak kaslarını geliştirebilir. Yeter ki bebeğinizin eline uygun, küçük kitapları tercih edin. Sayfalarda karışık resimler olmamasına özen göstermeyi de unutmayın. Dilerseniz kendi kitabınızı da oluşturabilirsiniz ☻. Bebeğinizin tanıdığı nesnelerin fotoğraflarını bir albüme yerleştirin ve bebeğinizin onları gördüğü andaki tepkilerini inceleyin.

 

Destekle oturmaya başlayan bebeğiniz artık altıncı ayda desteksiz, dik oturma çalışmalarına başlayabilir. Oyuncak olarak minik bir davul alabilirsiniz. Kendi kendine ses çıkaran davuldan ziyade, bebeğinizin elini vurduğunda ya da nesne ile vurduğunda ses çıkaran şekilde olmasına dikkat edin. Unutmayın; bebeğinizin gelişimini desteklerken siz yalnızca rol model olun, yanında durarak manevi güç sağlayın, örnek olun, basit yönergeler verin, sabırla…

 

Yedinci ayda ise sürünmeye başlamasına yardımcı, harekete geçirici etkinlikler yapma zamanı… Bebeğiniz sürünürken önüne, uzanabileceği uzaklığa ip bağladığınız dikkatini çeken bir nesneyi koyun. Bebeğiniz ona dokunduğunda hafifçe çekin, tekrar ona dokunmak isteyecektir. Böylelikle hareketlenmesini sağlamış olursunuz.

Desteksiz oturma, elleriyle uzanma ve kavrama becerilerini kazanmış olan bebeğiniz, sekizinci ayında çevresine daha fazla ilgi göstermeye başlar. Bebeğinizin kas gelişimi açısından ona engebeli arazi oluşturabilir, biraz dik engeller koyabilir, farklı yüzeydeki zeminlerde sürünmesini sağlayabilirsiniz. Bu etkinliği dilerseniz bir müzik eşliğinde de yapabilirsiniz. Müzik demişken, heykel oyununa bebeğiniz bayılacaktır. İşitmeyi pekiştiren, seslere karşı farkındalığı arttıran bu oyunda; çalan bir müziği aniden durdurun ve sessiz, hareketsiz kalın. Müziğin sesini tekrar açın ve dans etmeye devam edin.

 

Dokuzuncu ayında emeklemeye başlayan bebeğiniz artık her şeyin daha da farkında. Daha önce ona sunduğunuz nesneleri alıyordu. Şimdi ise istediğinizde elindekini vermeyi öğreniyor. Bebeğinizle ilgili her bir gelişim maddesini oyun ile ona kazandırabilirsiniz; hiç farkından olmadan bu yaptığınız al-ver dahi bir oyundur. Bebeğiniz oynarken keyif aldığınızı mimiklerinizden, gülüşünüzden, ses tonunuzdan anlamalı; birlikte eğlenceli zamanlar geçirdiğinizi fark etmeli ve buna oyun dendiğini öğrenmeli… Aynı zamanda, bebeğinizi; bu şekilde doyumsuz bir insan olarak yetiştirmemiş olacak, küçük şeylerden dahi mutlu olmasını sağlayabileceksiniz.

 

Önceki aylarda eline aldığı nesneleri, belki, kolay kolay bırakmak istemeyen bebeğiniz; onuncu ayında artık alma-atma şeklinde oynamaya başlar. Gözlemlemesi için, içine birçok zararsız nesnenin konduğu keşif sepetleri hazırlayın. Eline aldığı nesneleri evirip çevirip ağzına götürecektir. Bir sonraki ay, nesneleri atıp atmadığını kontrol edin.

 

On birinci ayında, bebeğinizin, iki parmakla tutuşu güçlenmiş olması gerekmektedir. Bunu kontrol edebilmek adına; yere yapıştırdığınız, rahat tutması için bir ucu kıvrılmış renkli bantları çekerek çıkarmasını sağlayın. Ya da bir kumbaranın içine sararak koyacağınız kurdelenin ucunu dışarıda bırakın. Bebeğinizin kurdeleyi tutup çekmesi için örnek olun. Kumbaraya alternatif olarak ıslak mendil kutusu veya plastik şişe de kullanabilirsiniz.

 

O ikinci yürüme başlar… Yani bu, keşif yapma isteğinin de artması demek. Çünkü artık hafıza gelişti, sakladığınız bir şeyi unutmaz, ona ulaşmak ister. Etraftaki güvenlik önemlerini arttırın ve bebeğinizi engellemeyin. İç içe geçen kaplardan mutlaka alın. Banyoda su aktarmak, iç içe-üst üste koymak gibi çok fazla seçeneği olan bu kapların içine birer oyuncak koyun ve ters kapatın. Hepsini ayrı ayrı açsın ve nesneleri alsın. Keşif ve merak duygusunu destekleyen bu etkinlikte ilk iki tanesinde oyuncak bulsun, üçüncüsünde bulamayınca tepkisini gözlemleyin. Aramaya devam edecek mi, “Burada değil!” dercesine size mi bakacak?

 

Ve unutmayın; her şey, en başta, sizin keyif almanızla ilgili… Ebeveynliğin tadını çıkarın…

Canlı Sohbet
1
Merhaba, Size nasıl yardımcı olabiliriz?